27 Ağustos 2018 Pazartesi

KOŞUNUN BANA KATTIKLARI

İşin içine disiplin ve istikrar girince koşmanın görüldüğü gibi olmadığı, bu sebeple yaptığım şeylerin benim için en  verimli ve sağlıklı olması gerektiğini öğrendim.

1-Beslenmenin önemini anladım:
Yediklerime dikkat etmeye başladım. Bir öğünde neler yenmesi gerektiğini sağlıklı olan ve gerekli olan gıdaların neler olduğunu öğrendim. Koşu yapmadan önce tamamen  günlük akışa göre beslenirken, koşudan önce ve koşudan sonra ne yemem gerektiğinin bilincine vardım. Ne zaman protein almam ne zaman karbonhidrat almam ne zaman diğer- vitaminleri ne kadar almam konusunda daha bilinçli oldum. Sıvı almanın önemini kavradım.

2-Anatomi hakkında  bilgilendim:
Koşarken bedenimde neler olduğunu, bedenimin buna nasıl tepki verdiğini öğrendim. Kalbin nasıl çalıştığını akciğerlerin görevlerini terlemenin ne kadar önemli olduğunu, eklemlerin ve kasların nasıl kuvvetlendiğini bunun yanında bedenimden maksimum nasıl faydalanmam gerektiğini, anatomik olarak zayıf yönlerimi öğrendim. Bu zayıflıklarını nasıl güçlü kılarım  bunun yöntemlerini araştırdım. Bedenimde barışık olmayı ve ona iyi davranılması gerektiğini kavradım. Kas ağrılarına nasıl başa çıkarım zihninde nasıl yön veririm mativasyonumu nasıl artırırım  bunları araştırdım.

3-Zinde kalmanın önemi: Koşu için sadece bacaklarımın güçlü olması gerektiği kanısındaydım ancak bunun böyle olmadığını, koşu için diğer kasların da gelişmesi gerektiğini ve aslında koşmanın bedenin tümünü etkilediği ve etkilendiğini öğrendim. Bu sebeple fitness ile ilgilenmeye başladım. Boy kilo fitness fit olmak zinde olmak
David Hume’un sözü “Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek niçin bu noktaya kadar geldik

26 Ağustos 2018 Pazar

KOŞUYA NASIL BAŞLADIM.

Ortalama bir çocuk gibi ben de hareketliydim. Biraz daha hareketli olabilirim belki. Bu 80'li kuşağın sokaklarda mahallelerde boş arazilerde yaz-kış sabah-akşam demeden saatlerce ve onlarca  kollektif veya bireysel  oyunları  oynayarak büyümemizden kaynaklıydı.
Lise son sınıfa kadar bu hareketliliği devam etti. Video oyunları tv ve pcler olmasına rağmen. Üniversite hayatında ise spor ile aram açıldı.  Sosyal aktivitelere yoğunlaştım. Tiyatro, halk müziği, halk oyunları gibi. Bu dönemde bir kaç defa futbol(halı sahada), bir kaç defa sabah Koşusu ve yazları bir kaç gün denize girmekten  başka aktif spor yapmadım.
İş hayatına atılınca aktif spor yapmak istedim. 2 ay spor salonuna gittim ve ayda bir veya iki defa yürüyüş yapmaya başladım. Kemalpaşa İzmir'de  2 yıl kaldığım süre içerisinde  ise hafta sonları trekking yaptım. Bundan oldukça keyif  aldım.  Hareketsiz olmaktan nefret ediyordum her zaman.
Evlendikten sonra daha düzenli rutin hayatım olmaya başlayınca sabahları 20dk 30dk koşmaya çalıştım 1 ay kadar. Oğlumuz dünyaya gelince hayatımızın düzeni yeniden değişti. Bu, 2 yıl kadar devam etti. Sabah, koşmak fikri aklımdan bir türlü çıkmıyordu.  Oğlumun büyüyüp kreşe başladıkan sonra sabahları vaktim olmaya başladı.  Sabahları artık kalkıp 15-20dk evimizin yakınında bulunan halı saha içinde dönerek  hafif yürüyüş yapmaya başladım. Haftada 2-3 defa. Bundan çok keyif aldım. Ancak bu beni tatmin etmedi. İçimde daha çok koşmaya ve uzun süre koşmaya dair bir istek başladı. Sıradan günlük spor ayakkabılarımın bu isteğime cevap vermediğini anladım. Halı saha içinde dolap beygiri gibi dönüp durmank artık bana yetmiyordu.  Artık yeni koşu alanları ve yeni spor ayakkabıları arayışına girdim.  İlk koşu ayakkabımı 2018 martta dechatlon mağazasından aldım.
Buca'nın  Hasanağa Bahçesi'ndeki  koşu parkurunda sabahları 30dk-45dk koşmaya başladım.  Her koşu sonrasında mutlu oluyordum. Terlemekten nefes nefese ve kan-ter içinde kalmak bana inanılmaz haz veriyordu. Verilerime bakmadan(be telefon ne saat) sadece hislerim ile haftada 3 gün 4k-5k koşmaya başladım. Bir disiplinim yoktu veya amacım. Bildiğim tek şey vardı sabah koşmak ve sonrasında duş alıp kahvaltı hazırlayıp işe gitmek. Sabah koşusu yapmak, kendimi inanılmaz iyi hissetmeme, moralimin yüksek olmasına iş yerindeki gerginliğimin azalmasına ve insanlar ile daha samimi diyalog kurmama yardımcı oluyordu. 
Yaptığım bu koşuyu daha disiplinli hale getirmek için kuzenim İsmail Eren'den yardım aldım. Kendisi  beni koşuya disiplinli olarak bilinçli şekilde yapmamı sağladı ve bana profesyonel koşu ayakkabısı hediye etti.
Şimdi tutkulu bir koşucuyum. Sırada  yarı maratonlar, maratonlar ve ultra maratonlar  var.
Peki, neden mi koşuyorum? 
"hayatı daha iyi anlamak ve kendimle daha barışık olmak için"